Haberler

Yanan Ormanlarımızı Geri Yeşertelim

28 Temmuz günü ve ağustos başına kadar ülke çapında geniş yer alan orman yangınları tüm ülkeyi derinden sarstı. 112 ayrı bölgede çıkan orman yangınları Türkiye’nin önemli ciğerlerine zarar verdi. Yakılan ormanlarımız sıcaklık ve kuraklığın da etkisiyle kontrol sağlanmasını zorlaştırdı. Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli ve Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum’un koordinesinde hasar tespiti çalışmalarından sonra orman rehabilitelerine başlayacaklarını duyurdular. Peki biz halk bu yanan onlarca hektar alanı nasıl geri eski güzelliğine kavuşturabiliriz?

Çoğu kurum yangın sebebiyle çeşitli fidan bağış kampanyaları başlattı ama yeni yanmış alana fidan dikmek boşa çabadır. Çıkarılan Yangınların söndürülmesinin ardından yapılması gereken şeyin fidan dikmek yerine, yanmış araziyi kontrol altına alıp, koruyup, gözlemlemek olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Tolunay, “Bunun neticesinde bir sonraki baharda metrekarede onlarca kızılçam fidanı olacak” diyor. Biz halk eğer yeniden yeşertmek istiyorsak doğayı çok zorlamadan yanan yerlerin çöp vs gibi toprağı yoracak maddelerden uzaklaştırılıp bir süre nadasa bırakmak şu anlık en iyi çözümdür. Bir veya iki yıl sonrasında kendine gelen toprağa yormayacak bitkilerle tekrardan hayata döndürülmelidir.

Ormanlar ile ilgili devlet çeşitli bilgilendirme reklamları yaparak hangi ağaç türlerinin orman yangınına daha dayanıklı olduğunu söylemekle başlayabilir.

Adana Seyhan İlçe Tarım Müdürü sayın Mustafa TEKİN, orman rehabilitesi hakkında çeşitli bilgiler sundu. Orman yangınlarında ağaçların yangına karşı dirençleri çok çeşitlidir. Şiddetli yangınlar hariç iğne yapraklı türler yangına daha hassastır. Bu yüzden yeni ağaçlandırma çalışmalarına iğne yapraklı olmayan cinslerle başlanabilir. Genellikle yangın sonucu ortaya çıkan yanmış alanlar yitirilmiş yerler olarak adlandırılır. Yangından sonra özellikle Akdeniz ve Ege’de maki formasyonları oluşarak tekrar ağaçlandırılmasını engellemiştir. Bu bilgiler ışığında makilik alanlar kendi haline bırakılmamalı özel ağaçlar seçilmeli ve bal ormanları tesis edilmeli arıcılık bu şekilde tekrar desteklenmelidir.

TEMA VAKFI AĞAÇLANDIRMA ÇALIŞMALARINI NASIL YÜRÜTÜYOR ?

  • Yangından sonra hasar almış ve ağaçların kesimi ve araziden çıkartılma işlemi yapılır. Bu aşamada doğal türlerin olduğu ekolojik denge olduğu gibi muhafaza edilir. Toprak bir miktar kendine gelmesi için bekletilir. Dikim için özellikle Akdeniz bölgesi için en uygun zaman Aralık-Şubat aylarıdır. Ağaçlandırma için elinizde yangın bölgesine uyumlu yereldeki doğal kızılçam ormanı kaynaklarından üretilmiş fidan olup olmadığı belirlenir. Manavgat yangını gibi büyük yangınlar beklenilmeyen, istisnai durumlar olduğu için genellikle elde yeterli miktarda dikime hazır fidan bulunmayabilir. Fidanlar için gerekli tohumlar temin edilip çimlendirilir. Özellikle kızılçam tohumlarının olgunlaşma zamanı Nisan-Mayıs aylarıdır yani gelecek yıla kadar hem toprak kendini yenileme şansını yakalar hem de tohumlar olgunlaşıp dikilecek hale gelir. Tüm bu çalışmalar Orman Genel Müdürlüğü işbirliği ile gerçekleştirilir. Tabii bu denli büyük bir yangın bölgesini kısa sürede eski haline getirmek istiyorsak vatandaşla birlikte el ele verilmelidir. İnsanlar sadece bağış yaparak destek olacaklarını sanmamalı gerekli zamanlarda TEMA ve OGM ile birlikte gönüllü çalışmalara katılmalıdırlar. Mustafa Kemal ATATÜRK’ ün de dediği gibi “Biz doğayı korudukça doğa bizi korur.”

 

Yazar: Nursima TEKİN

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu