Konu Anlatımı

Güney Cephesi, Halk Direnişleri ve Batı Cephesi Savaşları Konu Anlatımı

Güney Cephesi, Halk Direnişleri ve Batı Cephesi Savaşları 

Güney Cephesi ve Halk Direnişleri

Mondros Mütarekesi’nden sonra, Adana, Antep, Maraş ve Urfa Fransızlar’ca işgal edilir.

Fransızlar bölge halkına Ermenilerle birlikte saldırılarda bulunur.

Halk topluca direnişe geçer.

Kuva-yı Milliye ve bölge halkının mücadelesi sonunda;

11 Şubat 1920’de Maraş 10 Nisan 1920’de Urfa düşman işgalinden kurtulur.

1.İnönü Savaşı (10 Ocak 1921) 

Yunanlılar, 22 Haziran 1920’de Eskişehir’i alarak, Ankara’ya kadar ilerleyip, milli hareketi ortadan kaldırmak için harekete geçti.

Bu arada düzenli ordu, Çerkez Ethem isyanı ile uğraşmaktaydı.

Yunan ilerleyişi 10 Ocak 1921’de durduruldu ve geri çekilmeleri sağlandı.

1.İnönü Savaşı’nın Sonuçları

  1. Yunanlılar ilk kez düzenli bir ordu ile karşılaştı.
  2. Yeni kurulan düzenli ordu ilk zaferini kazandı.
  3. Halkın TBMM’ye olan güveni arttı.
  4. Askere alma işleri kolaylaştı, asker kaçakları sorunu çözüldü.
  5. İtilaf Devletleri arasında anlaşmazlık başladı.
  6. İtilaf Deletleri Londra’da bir konferans düzenlemeyi kararlaştırdı.
  7. 1 Mart 1921’de Afganistan Antlaşması imzalandı.
  8. 16 Mart 1921’de imzalanan Moskova Antlaşması ile Rusya TBMM’yi tanıdı.
  9. 12 Mart 1921’de İstiklal Marşı kabul edildi.

Çerkez Ethem

Çerkez Ethem adı ilk kez İzmir Valisi Rahmi Bey’in oğlunu dağa kaldırıp fidye istemesi ile duyulmuştur. İzmir’in işgalinden sonra; bir süvari birliği oluşturarak Salihli cephesinde görev almıştır. Oluşturduğu bu birlik ile Kurtuluş Savaşı’nın ilk yıllarındaki iç isyanların bastırılmasında, özellikle Ahmet Anzavur, Bolu ve Yozgat ayaklanmalarında, önemli görevler almıştır.

Ancak giriştiği hareketlerde çok şiddetli davranması, suçlu saydıklarını kendine göre cezalandırması, halktan keyfi para toplaması ve her şeyden önemlisi, düzenli ordu çatısı altında yer almayı red etmesi sonunu hazırlamıştır. Refet Bele tarafından 23 Ocak 1921 tarihinde biten izleme hareketinin sonucunda; Ethem, Yunanlılar ile 7 Ocak’ta yaptığı protokol uyarınca, 26 Ocak 1921’de onlara sığınmış ve birliklerini dağıtmıştır. İlk başta İzmir’e götürülmüş, oradan da Atina’ya geçmiştir. Kendisi ve yandaşları bu arada İstiklal mahkemesi tarafından gıyaben idama mahkum edilmiş, 1938 affında yurda dönmemiş ve 1950’de Lübnan’da ölmüştür.

İstiklal Marşı’nın Kabul Edilişi

Osmanlı Devleti’nin bir “milli marşı” yoktu. Çünkü Osmanlı Devlet yapısı bir imparatorluk özelliğindeydi ve çok sayıda ulusu içerisinde barındırıyordu. Bu durumda devletin ulusçuluk ilkesini benimsemesi olanaksızdı. Ancak 23 Nisan 1920’de TBMM’nin açılması ile birlikte Anadolu’da “milli bir devlet” kurulmuştu. Bunun üzerine Milli Eğitim Bakanlığı milli marş için yarışma açtı. Bakan Hamdullah Suphi Bey, marşı Mehmet Akif (Ersoy) Bey’in yazmasını istiyordu. TBMM, 12 Mart 1921’de Mehmet Akif Bey’in yazdığı şiiri İstiklal Marşı olarak kabul etti.

Londra Konferansı 

Londra Konferansı’nın Toplanma Nedenleri

  1. Birinci İnönü Zaferi’nin kazanılması.
  2. Doğu’da Ermeniler’e karşı başarılar kazanılması ve Gümrü Antlaşması’nın yapılması.
  3. TBMM’nin içeride ve dışarıda kazandığı başarılar.
  4. Fransa ve İtalya’nın Sevr Antlaşması’nı değiştirerek kabul ettirmek istemesi.

TBMM Konferansa Nasıl Katıldı?

İtilaf Devletleri konferansa başta İstanbul Hükümeti’ni çağırdı.

TBMM konferansa ayrıca bir çağrı yapılırsa katılacağını bildirdi.

İtalya’nın aracı olması üzerine TBMM konferansa katılmaya karar verdi.

TBMM’nin Londra Konferansı’na Katılmaktaki Amacı ;

  1. Ankara Hükümeti ve yeni Türk Devleti’nin resmen tanınmasını sağlamak.
  2. Misak-ı Milli’yi dünya kamuoyuna anlatmak.
  3. Barıştan yana olduğumuzu ispatlamak.

Londra Konferansı’nın Sonuçları 

  1. TBMM hükümeti ilk defa uluslararası bir kurulda yer aldı.
  2. İtilaf Devletleri TBMM ile Londra’da görüşmekle yeni Türk Devleti’ni hukuken tanımış oldu.
  3. Londra Konferansı’nın hemen ardından Rusya ile Moskova Antlaşması imzalandı.

Hukuken Tanımak

Hukuken tanımak bir devletin varlığını kabul etmek anlamına gelir. Eğer bir devlet başka bir devletle resmi temsilciler düzeyinde görüşmeyi kabul ederse, onu hukuken tanımış olur. Hukuken tanınmak için karşıdaki devleti tanıdığına ilişkin bir belgenin düzenlenmesi gerekmez. Sadece görüşmek hukuken tanımak için yeterlidir.

Moskova Antlaşması 

Moskova Antlaşması’nın Hükümleri :

  1. İki taraftan birinin tanımadığı anlaşmayı diğeri de tanımayacaktır.
  2. Sovyetler Birliği Misak-ı Milli’yi tanıyacak.
  3. Osmanlı Devleti ile Çarlık Rusya arasında imzalanan antlaşmalar geçersiz olacak.
  4. Sovyet Rusya Hükümeti Kapitülasyonların kalktığını kabul edecek.
  5. İki devlet aralarındaki ilişkileri geliştirerek ekonomik ve mali antlaşmalar yapacaklar.
  6. Kars, Ardahan ve Artvin Türkiye’ye bırakılacak, Batum ise Gürcistan’a verilecek.
  7. Boğazlar konusunda ayrı bir konferans toplanacak ancak bu konferansta Türkiye’nin İstanbul üzerindeki egemenliğini tehdit eden bir karar alınamayacak.
  8. Sovyet Rusya, elinde bulunan esirleri üç ay içerisinde iade edecek.

Moskova Antlaşması’ndan Önce Sovyet Rusya ile İlişkiler

Sovyet Rusya’nın Birinci Dünya Savaşı’ndan çekilmesinden sonra İtilaf Devletleri yeni kurulan devleti ve onun rejimini tanımadılar ve Rusya’daki çarlık yanlılarının ayaklanmalarını desteklediler. Soveyet Rusya yeni rejimi yaşatmak için güney sınırlarının güvenliğini sağlamak zorundaydı. Bu nedenle de Anadolu’daki hareketi desteklemeye başladı. Rusya Haziran 1920’de Misak-ı Milli’yi tanıdığını açıkladı. Birinci İnönü Zaferi’nden sonra da TBMM ile Moskova Antlaşması’nı imzaladı.

Moskova Antlaşması’nın Sonuçları :

  1. Bu antlaşma ile Rusya TBMM’yi tanıyan ilk büyük devlet oldu.
  2. Rusya Misak-ı Milli’yi tanıyan ve kapitülasyonların kalktığını kabul eden devlet oldu.
  3. Rusya, Ermenistan’dan sonra Sevri tanımayan ikinci devlet oldu.
  4. Rusya Osmanlı Devleti ile ilişki kurmayacağını kabul etmekle Osmanlı Devleti’nin sona erdiğini kabul etti.
  5. Doğu Cephesi’ndeki birlikler, Batı Cephesi’ne kaydırıldı.

2. İnönü Savaşı

İtilaf Devletleri Sevr’i kabul ettirmek için Yunan ordusunu teşvik etti.

Yunan ordusu, 23 Mart 1921’de iki koldan saldırıya geçti.

Yunan ilerleyişi 1 Nisan 1921’de, Türk ordusunun geri püskürtmesi ile son buldu.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu